Bundan dört sene önce Interrail
tecrübesini elde edebilme fırsatını bulmuştum. İstanbul’dan iki arkadaşımla
beraber gerçekleştirdiğimiz 15 günlük Interrail seyahatimizde sırasıyla
İtalya’da Roma, Venedik ve Floransa, Fransa’da Nice ve Paris, İspanya’da
Barselona ve Hollanda’da Amsterdam’ı gezdik. Üçümüz de daha önce yurtdışı
tecrübesine sahip değildik. O zaman için görmek istediğimiz ve maddi gücümüzün
yetebileceği ülkeleri kararlaştırmakla yolculuğumuzun başlangıç adımını atmış
bulunduk.
Interrail hakkında birkaç
bilgiye sahiptik ama ülkeleri kararlaştırdıktan sonra, pasaport ve vize
işlemleri, tren ve uçak biletleri, yapacağımız yolculukların mesafeleri,
kalacağımız yerler vs. gibi daha önce hiç ilgilenmediğimiz konular üzerine
ayrıntılı bir araştırma içerisine girdik. Öncelikle pasaport işlemlerimizi
başlattık. Kendi adıma konuşacak olursam, pasaportumu bir senelik olarak
çıkarttım ama bir sene sonra bu yaptığımın tam bir aptallık olduğunu anladım.
Çünkü bir yıllık pasaport için yaklaşık 200 TL gibi bir bedel ödemiştim. Oysa
ki on senelik pasaport bedeli 500 TL civarında bir fiyattı. Bütçem kısıtlı
olduğundan pasaporta daha az para verip kalan parayı başka masraflara harcamak
istemiştim ancak bir sene sonra tekrardan pasaport çıkartmam gerektiğinde bu
sefer aynı hatayı yapmayıp on senelik olarak çıkarttım ve bu yüzden uzun bir
süre kafam rahat olacak. Bir senelik pasaport için vereceğiniz bedelin üzerine
yaklaşık bir o kadar daha para koyup on senelik pasaport çıkartmanızda fayda
var diyebilirim. Sonrasında İstanbul-Taksim’deki Gençtur’a giderek tren ve uçak
biletlerimizi aldık. Tren bileti tercihimizi Interrail Global Pass – 10 günde 5
flexi olarak yaptık. Uçak bileti tahmin edeceğiniz üzere Interrail seyahatinde
gerekli değil ancak biz iki flexi hakkımızı İstanbul’dan çıkarken ve İstanbul’a
dönerken harcamak istemediğimiz için ilk olarak İstanbul’dan Roma’ya uçakla
gidip, flexi hakkımızı oradan başlatmak istedik. Daha sonra ise son durağımız
olan Amsterdam’dan yine uçakla Türkiye’ye döndük. Böylece fazladan beş gün
kadar kârımız oldu. Ekstradan uçak bileti masrafı ödemek istemiyor
olabilirsiniz tabi ki ama Interrail seyahatiniz boyunca yaşayacağınız
aksilikleri ve bunlardan dolayı gün kaybetme riskini düşünecek olursak elde
edilen o beş günlük kâr fazlasıyla hayat kurtarıyor diyebilirim. Ancak
acemiliğimizden dolayı bizim yaptığımız gibi uçak biletinizi kesinlikle son
haftalarda almayın. Daha erken tarihlerde oldukça ucuz fiyata uçak biletleri
bulabilirsiniz. Neyse ki bizim şansımız vardı da bileti 1 hafta kala almaya
karar vermemize rağmen kampanyalı uçak bileti bulabilmiştik. Tren ve uçak
biletini hallettikten sonra sıra geliyor vize işlemlerine. En çok uğraştıran ve
can sıkan kısımda buydu zaten. Size vize vermemek için ellerinden geleni yapıyorlar.
Bütün belgelerimizi eksiksiz götürmemize rağmen gün içerisinde bizi iki kere
geri çevirdiler ve anca ondan sonra işlemlerimizi onayladılar. Vize için yine
İstanbul – Taksim’de bulunan IDATA’ya gittik. IDATA, İtalya, Hollanda ve
Almanya vizelerini veren bir şirket. Az önce de söylediğim gibi sizi çok fazla
zorluyorlar ve bir sürü belge getirmenizi istiyorlar. Bunlarla ilgili ayrıntılı
bilgiye IDATA’nın internet sayfasından rahatlıkla ulaşabilirsiniz. Biz vizemizi
İtalya’dan Schengen olarak aldık ve yaklaşık yirmi gün kadar bir vize verdiler
bize. Vize ücreti ise 208 lira.
Bütün bu resmi işleri
hallettikten sonra sıra geliyor çanta hazırlamaya. Giyeceğiniz kıyafetlerden
tutun da kağıt-kaleme kadar her şeyi en ince ayrıntısına kadar düşünmeniz
gerekiyor. Ama aynı zamanda çantanızı da elinizden geldiğince hafif bir
ağırlıkta tutmaya çalışın. Çünkü seyahatiniz boyunca o çanta sırtınızdan hiç
ayrılmayacak ve inanın bir süre sonra taşınmayacak hale gelecek. Özellikle
kıyafet konusunda sakın abartmayın. 4-5 tane tişört, bir pantolon ya da kapri
sizin için yeterli olacaktır. Bunlar dışında çantanıza koyacağınız şeyler
tamamen size kalmış. Ancak ufak bir tavsiye vermek gerekirse yanınıza bol bol
konserve alın diyebilirim. Avrupa’da her şey pahalı olduğu gibi yiyecek
fiyatları da oldukça pahalı. Zaten çok fazla bütçeyle gitmiyorsanız yiyeceğe
para ayıramayacaksınız. Bu yüzden yanınıza aldığınız konserveler ve gittiğiniz
yerlerdeki süpermarketlerden alacağınız ucuz sandviçler sizin seyahat boyunca
besin kaynağınız olacak. Ayrıca belirtmekte fayda var. Uyku tulumunuzu ve
matınızı yanınıza almayı unutmayın. Hostel parasından kısmak için bazı günler
dışarıda yatmanız gerekebilir. Genel bir toparlama yaparsak, tren ve uçak
biletleri, vize ve pasaport ve diğer harcamalarla birlikte İstanbul’dan çıkış
fiyatımız 1000 TL gibi bir fiyatı buldu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder